Su israfının önlenmesi ve çevre konusundaki hassasiyetimiz, maalesef muhalefet cenahında yeterince makes bulmuyor.
Çevreyle ilgili meseleleri istismar etmeye gelince varlar ama çevrenin korunmasına, çevrenin temizlenmesine gelince ara ki bulasın.
Lafa gelince “çevreciyiz, doğayı seviyoruz” diyorlar ama İzmir Körfezi’nin kirlenmesini önleyecek dişe dokunur hiçbir adım atmıyorlar.
Balıklar ölmüş, kötü koku almış başını yürümüş, Körfez can çekişiyor; bunların umurlarında dahi değil.
Bundan 30 sene önce kokudan ve kirlilikten kurtardığımız Haliç konusunda da aynı umursamazlık, aynı ciddiyetsizlik söz konusu.
Boğaz’ın incisi olan Haliç, maalesef günden güne 1994 öncesi durumuna geri dönüyor.
Yangınlarla mücadele hususunda hemen hiçbir hazırlıklarının, doğru düzgün kapasitelerinin olmadığına bu yaz aylarında zaten şahit olduk.
Temennimiz, yanlışta ısrardan vazgeçerek önümüzdeki kış ve bahar aylarını eksiklerini gidermek için kullanmalarıdır.
Çünkü tarıma, ormana, suya, çevreye dair hususlar sadece bir siyasi partinin veya hükûmetin değil; 85 milyonun tamamının ortak meselesidir.
Bizim bu konudaki tavrımız 22 yıldır hep böyle olmuştur, bundan sonra da değişmeyecektir.
Çevreyle ilgili meseleleri istismar etmeye gelince varlar ama çevrenin korunmasına, çevrenin temizlenmesine gelince ara ki bulasın.
Lafa gelince “çevreciyiz, doğayı seviyoruz” diyorlar ama İzmir Körfezi’nin kirlenmesini önleyecek dişe dokunur hiçbir adım atmıyorlar.
Balıklar ölmüş, kötü koku almış başını yürümüş, Körfez can çekişiyor; bunların umurlarında dahi değil.
Bundan 30 sene önce kokudan ve kirlilikten kurtardığımız Haliç konusunda da aynı umursamazlık, aynı ciddiyetsizlik söz konusu.
Boğaz’ın incisi olan Haliç, maalesef günden güne 1994 öncesi durumuna geri dönüyor.
Yangınlarla mücadele hususunda hemen hiçbir hazırlıklarının, doğru düzgün kapasitelerinin olmadığına bu yaz aylarında zaten şahit olduk.
Temennimiz, yanlışta ısrardan vazgeçerek önümüzdeki kış ve bahar aylarını eksiklerini gidermek için kullanmalarıdır.
Çünkü tarıma, ormana, suya, çevreye dair hususlar sadece bir siyasi partinin veya hükûmetin değil; 85 milyonun tamamının ortak meselesidir.
Bizim bu konudaki tavrımız 22 yıldır hep böyle olmuştur, bundan sonra da değişmeyecektir.